English - Turkish
Definition of to separate from others; to set apart in English Turkish dictionary
- segregate
- ayırmak
- segregate
- ayır
- segregate
- ayrılmış
Sami ayrılmış bir okula gitti.
-Sami attended a segregated school.
- segregate
- ayır(mak)
- segregate
- ayırmak, tefrik etmek, ayırıp bir araya toplamak
- segregate
- {f} ayrı tutmak
- segregate
- {f} ırkçılık yapmak
- segregate
- (Askeri) NEZARET ALTINDA TUTMAK, NEZARET ALTINA ALMAK, TECRİT ETMEK: Disiplini korumak maksadıyla veya idari sebeplerle, bir mahpusu diğer mahpuslardan ayırarak nezaret altına almak
- segregate
- {f} ayrım yapmak
- segregate
- ayrı
Sihirbazlar hapishane nüfusundan ayrıldı ve şafak vaktinde vuruldu.
-The magicians were segregated from the prison population and shot promptly at dawn.
Montgomery'de otobüslerin içinde ırk ayrımcılığı vardı.
-The buses in Montgomery were segregated.
- segregate
- {f} tecrit etmek
- segregate
- {f} ayrılmak
Related Terms
English - English
Definition of to separate from others; to set apart in English English dictionary
- segregate
to separate from others; to set apart
Hyphenation
to sep·a·rate from others; to SET a·partPronunciation
Resimler
Favorites