Seni korkutmak istemedim.
- I didn't mean to scare you.
Üzgünüm, amacım seni korkutmak değildi.
- Sorry, I didn't mean to scare you.
Tom kesinlikle ürküyor.
- Tom is certainly scared.
1920 yazına doğru Kızıl Panik bitmişti.
- By the summer of 1920, the Red Scare was over.
Tom korkmak için çok aptal.
- Tom is too stupid to be scared.
Korkmak için hiçbir neden yok.
- There's no reason to be scared.
O, kediyi korkutup kaçırdı.
- She scared the cat away.
Tom'u en çok korkutan şey tekrar yürüyemeyeceği düşüncesiydi.
- What scared Tom the most was the thought that he might not be able to walk again.
Gerçeği söylemek gerekirse. Ben yükseklikten korkuyorum, Sen bir korkaksın!
- To tell you the truth, I am scared of heights. You are a coward!
Tom hayaletlerden korkuyor.
- Tom is scared of ghosts.
Did that scare you when I said Boo!?.
... ALAN RUSBRIDGER: Jeff, scare us with your little stuff ...
... YOU DON'T SCARE US, TURNER. ...