to sanction officially; to ratify; to confirm

listen to the pronunciation of to sanction officially; to ratify; to confirm
English - Turkish

Definition of to sanction officially; to ratify; to confirm in English Turkish dictionary

approve
{f} uygun bulmak
approve
{f} beğenmek
approve
{f} onaylamak

Tüm delegeler, onu onaylamak için oy verdi. - All the delegates voted to approve it.

İngiltere ile anlaşmayı onaylamak için Senato hızlı davrandı. - The Senate acted quickly to approve the treaty with Britain.

approve
onay vermek
approve
{i} onay

Ben, öneriyi onaylıyorum. - I approve the suggestion.

Planı onaylayacak gibi görünmüyorlar. - They don't seem to approve of the plan.

approve
(İnşaat) onaylamak, kabul
approve
münasip görmek
approve
tasvip

Tom Mary'nin giyinme tarzını tasvip etmedi. - Tom didn't approve of the way Mary dressed.

Ben kararı tasvip etmiyorum. - I don't approve your decision.

approve
doğru bulmak
approve
olumlu bulmak
approve
he demek
approve
(fiil) uygun bulmak, uygun görmek, onaylamak, razı olmak, beğenmek, kabul etmek, onamak
approve
approvingly beğenerek
approve
tasvip ve tasdik ederek
approve
yoklamak
approve
onayla,v.onayla: n.onay
approve
(Avrupa Birliği) onaylama,uygun bulma,kabul etme, tasdik etme
approve
tensip etmek
approve
{f} razı olmak
approve
denemek
English - English
approve
to sanction officially; to ratify; to confirm
Favorites