English - Turkish
Definition of to ruin something, often to the point of defamation in English Turkish dictionary
- butcher
- kasap
Tom çekmeceden bir kasap bıçağı çıkardı.
-Tom took a butcher knife out of the drawer.
Bu eti bana satan kasap her zaman sevecendir.
-The butcher who sold me this beef is always friendly.
- butcher
- {f} katletmek
- butcher
- {i} cerrah
O bir cerrah değil, ama bir kasap
-He's not a surgeon, but a butcher.
- butcher
- {f} doğramak
- butcher
- {f} doğra
- butcher
- (Spor) faul yapan oyuncu
- butcher
- cellat
- butcher
- (hayvan) kesmek
- butcher
- katil
- butcher
- öldürmek
- butcher
- insan kasabı
Sayısız insan kasabın önünde sırasını bekliyor.
-Countless people wait their turn in front of the butcher's.
- butcher
- cani
- butcher
- gereksiz yere kan dökmek
- butcher
- rezil etmek
- butcher
- celep
- butcher
- kasap,v.doğra: n.kasap
- butcher
- (fiil) kesmek, doğramak, katletmek, boğazlamak
- butcher
- (isim) cerrah, kasap, cani, trenlerde şekerleme satıcısı
- butcher
- büfeci
Related Terms
English - English
Definition of to ruin something, often to the point of defamation in English English dictionary
- butcher
The band at that bar really butchered Hotel California.
to ruin something, often to the point of defamation
Hyphenation
to ruin something, of·ten to the point of de·fa··ma·tionPronunciation
Resimler
Favorites