English - Turkish
Definition of to row; to propel with oars in English Turkish dictionary
- oar
- kürek
Tüm tekneler kürek ile donatılmıştır.
-All boats are equipped with oar.
Kürekçi küreğini suçluyor.
-The rower blames his oar.
- oar
- sandal küreği
- oar
- {i} fırın küreği
- oar
- He pulls a
- oar
- i., den. kürek. f. kürek çekmek
- oar
- {i} işçi
- oar
- muffled oars gıcırdamasın diye ıskarmoz yatağı etrafına bez sarılmış kürekler
- oar
- (fiil) kürek çekmek
- oar
- kürek çekerek gitmek
- oar
- kayık küreği
- oar
- oarlock ıskarmoz
- oar
- {i} kürekçi
Kürekçi küreğini suçluyor.
-The rower blames his oar.
- oar
- {f} kürek çekmek
- oar
- kürek şeklinde olan veya kürek vazifesi gören şey
Related Terms
English - English
Definition of to row; to propel with oars in English English dictionary
- oar
to row; to propel with oars
Hyphenation
to row; to pro·pel with oarsPronunciation
Resimler
Favorites