Çocuk kasabayı geziniyordu. - The boy was wandering about the town.
Çocuk kasabayı geziniyordu.
The boy was wandering about the town.
Hangi yola gitmem gerektiğini fark etmeden önce gezinerek bir saat harcadım. - I spent an hour wandering before I realised which way I needed to go.
Hangi yola gitmem gerektiğini fark etmeden önce gezinerek bir saat harcadım.
I spent an hour wandering before I realised which way I needed to go.