English - Turkish
Definition of to risk money or other possession on an event, chance, or contingency in English Turkish dictionary
- gamble
- kumar
Erken sona eren savaş üzerine kumar oynadı.
-He gambled on the war coming to an early end.
Tom kompulsif bir kumarbazdır.
-Tom is a compulsive gambler.
- gamble
- {f} riske atmak
- gamble
- rizikolu iş
- gamble
- (away ile) kumarda kaybetmek
- gamble
- {f} kumar oyna
Kumar oynamayı sever ama genelde kaybeder.
-He loves to gamble but generally loses.
Kumar oynadığın doğru mu?
-Is it true that you gamble?
- gamble
- kdili tehlikeli teşebbüs gamble away kumarda kaybetmek gambler i kumarbaz gam bling i kumar oynama gambling den kumarhane
- gamble
- {f} kumar oynamak
Kumar oynamak ister misin?
-Do you like to gamble?
Tom atlar üzerine kumar oynamaktan hoşlanır.
-Tom likes to gamble on horses.
- gamble
- {i} riskli girişim
- gamble
- i kumar oynamak
- gamble
- {f} kumar oynamak. i., k.dili. çok riskli iş, kumar
- gamble
- {f} spekülasyon yapmak
- gamble
- so nucundan emin olunmayan bir teşebbüse gi rişmek
Related Terms
English - English
Definition of to risk money or other possession on an event, chance, or contingency in English English dictionary
- gamble
to risk money or other possession on an event, chance, or contingency
Hyphenation
to risk mon·ey or oth·er pos·ses·sion on an event, chance, or con·tin·gen·cyPronunciation
Resimler
History
Favorites