Onun sırrını ortaya çıkarmakla tehdit ettim.
- I threatened to reveal his secret.
Bununla ne demek istediğini bana söyleyebilir misin?
- Can you tell me what you mean by that?
Patronun sana saldırsa ve defolup gitmeni söylese bile, sen demek istediğini anlatmalısın.
- Even if you boss attacks you and tells you to go away, you should make your point.
Bu çok ilginç deney senin mesleki kişiliğini meydana çıkarmaktadır.
- This very interesting test reveals your professional personality.
O, eşine gerçeği anlatmakta tereddüt etmedi.
- He didn't hesitate to tell his wife the truth.
Tom'un sağlık problemlerini sana anlatmak etik olmazdı.
- It would be unethical for me to tell you about Tom's medical problems.
Seni sırlarımı açığa vurmaktan vazgeçiremem. Ancak, yapmaman için yalvarıyorum.
- I can't stop you from revealing my secrets. However, I beg you not to.
Tom zorunda olduğunun daha fazlasını açığa vurmak istemedi.
- Tom didn't want to reveal more than he had to.
Bir taraftan seni yemeğe davet etmek için, diğer taraftan sana oğlumun evleneceğini söylemek için seni aradım.
- I called you, on the one hand to invite you out to eat, and on the other to tell you my son is going to get married.
Sana önemli bir şey söylemek istiyorum.
- I want to tell you something important.
Sırrını açığa çıkarmak istemiyordu.
- She was reluctant to reveal her secret.
Sırrını açığa çıkarmak istemiyordu.
- She was reluctant to reveal her secret.
O, sırrını açığa çıkardı.
- She revealed her secret.
Trenin ne zaman kalkacağını lütfen bana söyleyebilir misin?
- Can you please tell me what time the train leaves?
İki kameradan hangisinin daha iyi olduğunu bana söyle.
- Tell me which of the two cameras is the better one.
Bu mektuplar onun dürüst bir kadın olduğunu gösteriyor.
- These letters reveal her to be an honest lady.
Tom'a bilmek istediği şeyi söyleyemedim.
- I couldn't tell Tom what he wanted to know.
Tom bilmek istediğini sana söylemez.
- Tom won't tell you what you want to know.
Ne olacağını tahmin etmek mümkün değil.
- There's no telling what'll happen.
Onun ne yapacağını tahmin etmek mümkün değil.
- There is no telling what he will do.
Time will tell what became of him.
The reveal in that movie was great.
... You don't need to reveal it. ...
... reveal here are, "When he comes to me, I am ready. ...