to restrain; to control; to check

listen to the pronunciation of to restrain; to control; to check
English - Turkish

Definition of to restrain; to control; to check in English Turkish dictionary

rein
{i} dizgin

Altın dizginler daha iyi bir at yapmazlar. - Golden reins do not make a better horse.

Yaldızlı dizginler daha iyi bir at yapmazlar. - Gilded reins do not make for a better horse.

rein
{i} kontrol
rein
dizginini çekip durdurmak
rein
yular
rein
başıboş
rein
başıboş bırakmak
rein
idare etmek
rein
{i} idare
rein
dizgin ile idare etmek
rein
{i} dizginleme
rein
give rein to dizginini salıvermek
rein
i., gen. çoğ. dizgin, yular. f. in/up dizginini çekip durdurmak
rein
idare vasıtaları
rein
dizginini çekmek
rein
reinlessdizginsiz
rein
rein up dizginini çekip durdurmak
English - English
rein
to restrain; to control; to check
Favorites