Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to resolve a dispute, to give judgement

listen to the pronunciation of to resolve a dispute, to give judgement
English - Turkish

Definition of to resolve a dispute, to give judgement in English Turkish dictionary

decide
karar vermek

İş için kimi seçeceğine karar vermek sana kalmış. - It rests with you to decide whom to choose for the job.

Kimin birinci olduğuna karar vermek için kura çekelim. - Let's draw lots to decide who goes first.

decide
{f} kararlaştırmak
decide
decide against thing bir şeyin aleyhinde karar vermek
decide
{f} belirlemek
decide
aklı kesmek
decide
hükme bağlamak
decide
{f} karar verdirmek
decide
sonuçlandırmak
decide
seçim yapmak
decide
hüküm vermek
decide
karar ver

Mary artık onu asla görmemeye karar verdi. - Mary decided never to see him any more.

Sigarayı bırakmaya karar verdi. - He decided to quit smoking.

decide
{f} karar vermesini sağlamak
decide
decide in favor of a thing bir şeyin lehinde karar vermek
decide
x sonuçlandır/kararlaştır
decide
{f} sonuca varmak
decide
{f} azmetmek
English - English
decide