English - Turkish
Definition of to render temperate; to moderate; to soften; to temper in English Turkish dictionary
- temperate
- ölçülü
- temperate
- {s} ılımlı
- temperate
- hesaplı
- temperate
- ılıman kuşak
- temperate
- aşırılığa kaçmayan
- temperate
- mutedil
- temperate
- (sıfat) ılımlı, ölçülü, ılıman, ihtiyatlı, alkol almayan
- temperate
- ılımlı olma
- temperate
- perhiz yapan
- temperate
- sarhoş edici maddelere düşkün olmayan
- temperate
- ılıman/ılımlı
- temperate
- Temperate Zone çoğ
- temperate
- ılık
- temperate
- temperately z
- temperate
- dönenceler ile kutuplar arasındaki mıntıka
- temperate
- ılımlı ılıman
- temperate
- ılımlı olarak
- temperate
- ılıman bölge
Related Terms
English - English
Definition of to render temperate; to moderate; to soften; to temper in English English dictionary
- temperate
to render temperate; to moderate; to soften; to temper
Hyphenation
to rend·er temperate; to moderate; to soften; to tem·perPronunciation
Resimler
History
Favorites