English - Turkish
Definition of to render clear and evident by comments; to illustrate; to explain; to annotate in English Turkish dictionary
- gloss
- {f} parlat
Kız marketten bir dudak parlatıcısı satın aldı.
-The girl bought some lip gloss at the convenience store.
- gloss
- parlaklık
- gloss
- (isim) sahte bir dış görünüm: "Her politeness was merely a gloss. - Onun nezaketi sadece bir gösterişti."
- gloss
- gloss over: (bir yanlısı, doğru olmayan bir şeyi) doğru veya makul göstermek
- gloss
- (Tekstil) 1. parlaklık 2. cila, perdah
- gloss
- {f} açıklamak
- gloss
- (Tıp) (o) Dil
- gloss
- glosslly parlak bir şekilde
- gloss
- {f} örtbas etmek
- gloss
- {f} yorumlamak
- gloss
- yaldızlamak
- gloss
- (Diş Hekimliği) dil
- gloss
- parlamak
- gloss
- {f} açıklayıcı yazı eklemek
- gloss
- over ile sahte bir şekilde gizlemek
- gloss
- bir ayıbı örtmek için yapılan gösteriş
- gloss
- {i} dipnot
- gloss
- cilâ yapmak
- gloss
- {f} over bir yanlışı, doğru
Related Terms
English - English
Definition of to render clear and evident by comments; to illustrate; to explain; to annotate in English English dictionary
- gloss
to render clear and evident by comments; to illustrate; to explain; to annotate
Hyphenation
to rend·er clear and e·vi·dent by comments; to illustrate; to explain; to an·no·tatePronunciation
Resimler
Favorites