Mücadelemizi sürdürmeye devam etmek zorundayız.
- We've got to keep on struggling.
Ben çalışmaya devam etmek zorundayım.
- I have to keep on working.
Ben uzaktayken çalışmaya devam et.
- Keep on working while I'm away.
Onunla yaşamaya devam etmek istiyorum.
- I want to keep on living with him.
Teklifimle ilgili patronumun yaptığı ağır eleştiriden sonra, burada çalışmayı ne kadar süre sürdürmek istediğimden emin değilim.
- After the hatchet job my boss did on my proposal, I'm not sure how long I want to keep on working here.
The new boss would like to keep on the present secretary.