English - Turkish
Definition of to reload a webpage on the internet in English Turkish dictionary
- refresh
- {f} ferahlatmak
- refresh
- {f} canlanmak
- refresh
- mutlandırmak
- refresh
- {f} tazelemek
O, hafızasını tazelemek için resme baktı.
-She looked at the picture to refresh her memory.
- refresh
- canlandırmak
- refresh
- {f} tazele
Tom içkisini tazeledi.
-Tom refreshed his drink.
Bu belge, hafızanı tazeler mi?
-Does this document refresh your memory?
- refresh
- dinçleştirmek
- refresh
- {i} tazeleme
O, hafızasını tazelemek için resme baktı.
-She looked at the picture to refresh her memory.
Ağustos ayında, iki ay süren teknolojik tazeleme kursum var.
-In August, I have a technological refresher course that lasts two months.
- refresh
- (anıları/vb.) tazelemek
- refresh
- ye/tazele
- refresh
- tazelik kazanmak
- refresh
- {f} mutlulandırmak
- refresh
- (Tıp) Dinlendirmek, serinletmek, 3.Canlanmak, dinlenmek
- refresh
- {f} tazelemek: Can I refresh your drink? İçkini tazeleyeyim mi?
- refresh
- {f} açılmak
- refresh
- {f} tazelenmek
- refresh
- kuvvetlendirmek refresh oneself canlanmak
- refresh
- {f} serinletmek
- refresh
- yeniden canlandırmak
Related Terms
English - English
Definition of to reload a webpage on the internet in English English dictionary
- refresh
to reload a webpage on the internet
Hyphenation
to re·load a webpage on the internetPronunciation
Resimler
Favorites