Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
English - Turkish
Definition of to reject; to refuse to accept in English Turkish dictionary
- dismiss
- kovmak
Ken'i kovmak zorundayım.
-I have to dismiss Ken.
- dismiss
- (Askeri) Paydos, dağılma
- dismiss
- el çektirmek
- dismiss
- görevden uzaklaştırmak
- dismiss
- göndermek
- dismiss
- düşünmemek
- dismiss
- gitmesine izin vermek
- dismiss
- kov
Onun kovulması garip.
-It is strange for him to be dismissed.
O erkeklerin çoğunu işten kovdu.
-He dismissed most of his men.
- dismiss
- {f} affetmek
- dismiss
- (fiil) bırakmak, işten atmak, işten çıkarmak, görevden almak, işten kovmak, kovmak; açığa çıkarmak, azletmek, salıvermek, affetmek, ihraç etmek, savmak; reddetmek (dava)
- dismiss
- müsaade
- dismiss
- dağılın
- dismiss
- çıkar,kov
- dismiss
- {f} ihraç etmek
- dismiss
- gitmesine müsaade etmek
- dismiss
- dismissal yol verme
- dismiss
- bertaraf etmek
- dismiss
- {f} işten atmak
- dismiss
- azledilme
- dismiss
- {f} savmak
Related Terms
English - English
Definition of to reject; to refuse to accept in English English dictionary
- dismiss
to reject; to refuse to accept
Hyphenation
to reject; to ref·use to ac·ceptPronunciation
Resimler
History
Favorites