to regale one's self with good eating and drinking; to feast

listen to the pronunciation of to regale one's self with good eating and drinking; to feast
English - Turkish

Definition of to regale one's self with good eating and drinking; to feast in English Turkish dictionary

banquet
{i} ziyafet

Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir. - Shark fin soup is commonly served at Chinese weddings and banquets.

Bu gece ziyafette takmak için bir kolye ödünç aldım. - I borrowed a necklace to wear to the banquet tonight.

banquet
(Gıda) banket
banquet
{i} resmi yemek
banquet
{i} ziyafet, resmi ziyafet
banquet
şölen
banquet
akşam yemek
banquet
{f} yemeğe katılmak
banquet
{f} yemek vermek
banquet
{f} ziyafete katılmak
banquet
ziyafet çekmek
banquet
yemek düzenle/katıl
banquet
{f} ziyafet vermek
English - English
banquet
to regale one's self with good eating and drinking; to feast
Favorites