to reduce the difficulty of (something)

listen to the pronunciation of to reduce the difficulty of (something)
English - Turkish

Definition of to reduce the difficulty of (something) in English Turkish dictionary

ease
rahat

Babamın şirketinde asla rahat hissetmedim. - I never felt at ease in my father's company.

Tom dün gece Mary'yi rahat ettiriyor gibi görünmüyordu. - Tom couldn't seem to put Mary at ease.

ease
{i} kolaylık

İşi kolaylıkla yaptı. - She did the job with ease.

O kolaylıkla yarışı kazandı. - He won the race with ease.

ease
{i} dinme
ease
{f} dikkatle yerleştirmek
ease
{i} konfor
ease
kolaylıkla

İşi kolaylıkla yaptı. - She did the job with ease.

Ben problemi kolaylıkla çözmene şaşırdım. - I'm amazed by the ease with which you solve the problem.

ease
genişlik
ease
gönence
ease
refah
ease
yatıştırmak
ease
dindirmek

Tom'un acısını dindirmek istiyorum. - I'd like to ease Tom's pain.

Sadece ağrıyı dindirmek için bana bir şey ver. - Just give me something to ease the pain.

ease
yumuşamak
ease
huzur

Tom huzursuz hissetti. - Tom felt ill at ease.

Tom yabancılar arasında huzursuz. - Tom is ill at ease among strangers.

ease
gevşetmek
ease
dikkatle hareket ettirmek
ease
{i} rahat, sıkıntısızlık
ease
{f} rahat ettirmek, sıkıntıdan kurtarmak
English - English
ease
to reduce the difficulty of (something)
Favorites