to recruit or match an appropriate person for a job

listen to the pronunciation of to recruit or match an appropriate person for a job
English - Turkish

Definition of to recruit or match an appropriate person for a job in English Turkish dictionary

place
{i} yer

Televizyonun, kitapların yerini alacağını sanmıyorum. - I don't think television will take the place of books.

Çok enteresan yerler biliyorsun, değil mi? - You know many interesting places, don't you?

place
{i} ev
place
{f} görevlendirmek
place
{i} sorumluluk
place
place card davetlilerin sofradaki yerlerini gösteren kart
place
place kick saha üzerin
place
atamak
place
tanımak
place
oturacak yer
place
çıkarmak

Beni bu yerden çıkarmak zorundasın. - You've got to get me out of this place.

place
vermek (para)
place
bırakmak
place
{i} statü
place
önem vermek
place
konum

Bana ne yapacağımı söylemek onun konumu değil. - It's not his place to tell me what to do.

place
saymak
place
yapılması gereken şey
place
{i}

Belirli işlemler gerçekleşlmeyecek gibi görünüyor. - It seems that certain operations cannot take place.

Bu oldukça işlek bir yer gibi görünüyor. - This seems to be a pretty busy place.

place
yerleştir(mek)
place
küçük sokak veya meydan
English - English
place

They phoned hoping to place her in the management team.

to recruit or match an appropriate person for a job

    Hyphenation

    to re·cruit or match an ap·pro·pri·ate per·son for a Job

    Turkish pronunciation

    tı rikrut ır mäç ın ıprōpriıt pırsın fôr ı cōb

    Pronunciation

    /tə rēˈkro͞ot ər ˈmaʧ ən əˈprōprēət ˈpərsən ˈfôr ə ˈʤōb/ /tə riːˈkruːt ɜr ˈmæʧ ən əˈproʊpriːət ˈpɜrsən ˈfɔːr ə ˈʤoʊb/
Favorites