to recommend; to seek confidence or favor in behalf of

listen to the pronunciation of to recommend; to seek confidence or favor in behalf of
English - Turkish

Definition of to recommend; to seek confidence or favor in behalf of in English Turkish dictionary

wish
{f} dilemek

Sadece sana şans dilemek istedim. - I just wanted to wish you luck.

Sana iyi şans dilemek için geldim. - I came to wish you good luck.

wish
{i} arzu

Onunla evlenmeyi arzu etti. - He wished to marry her.

Onun arzusu iyi bir öğretmen olmaktır. - Her wish is to become a good teacher.

wish
{i} dilek

Umarım dileklerin gerçekleşecektir. - I hope your wishes will come true.

Bu harika günde bütün en iyi dileklerimle. - All the best wishes on this wonderful day.

wish
{i} istek

Senin isteklerini karşılamaya çalışacağım. - I'll try to meet your wishes.

O, ebeveynlerinin isteklerine karşı çıktı ve yabancı ile evlendi. - She went against her parent's wishes, and married the foreigner.

wish
{f} dile

O, yirmi yıl önce doğmuş olmayı diledi. - She wished she had been born twenty years earlier.

Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur. - There were times when Tom wished he hadn't married Mary.

wish
{f} 1. Dilek belirtir: I wish you'd shut up. Sen bir sussan. I wish they'd come today. Bugün bir gelseler. I wish they were coming today. Gönül
wish
{i} isteme

Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir. - Ken wishes to brush up his English.

Romalılar, imparatorluğun çöküşünü istemedi, ama oldu. - Romans did not wish for the fall of their empire, but it happened.

wish
Dilek belirtir: I wish you'd shut up. Sen bir sussan. I wish they'd come today. Bugün bir gelseler. I wish they were coming today. Gönül
wish
istemek

Jane İngiltere'de sumo görebilmeyi istemektedir. - Jane wishes she could see sumo in England.

Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir. - Ken wishes to brush up his English.

wish
{i} umut
wish
{f} umut etmek
English - English
wish
to recommend; to seek confidence or favor in behalf of
Favorites