Sadece sana şans dilemek istedim.
- I just wanted to wish you luck.
Özür dilemek istiyorum.
- I wish to say a word of apology.
Anne babasının arzusunun aksine şarkıcı oldu.
- He became a singer against his parents wishes.
Onunla evlenmeyi arzu etti.
- He wished to marry her.
Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir.
- It's an American tradition to make a wish on your birthday.
O, sana en iyi dileklerini gönderdi.
- She sent you her best wishes.
Senin isteklerini karşılamaya çalışacağım.
- I'll try to meet your wishes.
Onun isteklerinin aksine o onu yakarak kül etti.
- She cremated him against his wishes.
Herkes vali seçilmiş olmayı diledi.
- Everybody wished he had been elected governor.
Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir.
- It's an American tradition to make a wish on your birthday.
Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir.
- Ken wishes to brush up his English.
Hanako'nun Taro ile evlenmek istemediği açıktı.
- It was clear that Hanako did not wish to marry Taro.
Jane İngiltere'de sumo görebilmeyi istemektedir.
- Jane wishes she could see sumo in England.
Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir.
- Ken wishes to brush up his English.