Ben bir makbuz alabilir miyim.
- May I have a receipt?
Makbuzu mutlaka saklayın.
- Make sure you save the receipt.
Fişimi kaybettim. Hâlâ bir geri ödeme alabilir miyim?
- I lost my receipt. Can I still get a refund?
Tom fişi Mary'ye verdi ve onu cüzdanına koymasını söyledi.
- Tom gave Mary the receipt and told her to put it in her purse.
Banka dekontunun bir kopyası eklidir.
- Enclosed is a copy of the bank transfer receipt.
Tom bir dekont istedi.
- Tom asked for a receipt.
Lütfen faturayı unutma.
- Please don't forget the receipt.
Bir fatura ister misin?
- Would you like a receipt?
Makbuzunuzu almayı unutmayın.
- Don't forget the receipt.
Bir makbuz almayı unutma.
- Be sure to get a receipt.
And therewith Sir Launcelot gate all his armoure as well as he myght and put hit upon hym for drede of more resseite .