Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to rear its ugly head: see head

listen to the pronunciation of to rear its ugly head: see head
English - Turkish

Definition of to rear its ugly head: see head in English Turkish dictionary

ugly
çirkin

Bebeğin çirkin olduğunu gerçekten söyleyebilirim. - I can truly say that baby is ugly.

Benim çirkin olduğumu düşünüyor musunuz? - Do you think I'm ugly?

ugly
{s} suratsız
ugly
ukubet
ugly
kaknem
ugly
aybacar
ugly
aksi
ugly
ters
ugly
pis

Bodrum, çirkin, karanlık ve pis kokulu. - The basement is ugly, dark, and smelly.

ugly
yaman
ugly
iğrenç

Hamam böceklerinden korkuyorum çünkü onlar iğrenç ve çirkinler. - I'm afraid of cockroaches, because they are disgusting and ugly.

ugly
{s} biçimsiz

O biçimsiz bir elbise giyiyordu. - She was wearing an ugly dress.

Böyle biçimsiz bir şapkayı nereden buldun? - Where did you find such an ugly hat?

ugly
{s} fırtınalı

Hava fırtınalı olacak. - It's going to be ugly.

ugly
{s} k.dili. ters, huysuz
ugly
{s} tatsız

Bu ağaç tatsız meyveler taşıyor. - This tree bears ugly fruits.

ugly
{s} kötü

Tom Mary'nin ona verdiği saatin kötü olduğunu düşündü. - Tom thought the watch Mary had given him was ugly.

Tom ve Mary kötü bir ayrılma yaşadı. - Tom and Mary had an ugly divorce.

ugly
ters/çirkin
ugly
{s} kötü, tatsız, nahoş
ugly
ugliness çirkin veya iğrenç olma
ugly
{s} huysuz
ugly
ugly duckling küçüklüğünde çirkin olan fakat sonra gelişip güzelleşen kimse
English - English
ugly
to rear its ugly head: see head
Favorites