to range in a line

listen to the pronunciation of to range in a line
English - Turkish

Definition of to range in a line in English Turkish dictionary

rail
{f} ray döşemek
rail
hırlamak
rail
ray

Tom raya yaslanıyordu. - Tom was leaning against the rail.

Ray, metal ya da tahtadan yapılmış ince ve uzun bir şeydir. Örneğin, trenler ray üzerinde gider, bu yüzden ona demir yolu treni diyoruz. - A rail is a piece of metal or wood which is long and thin. For example, a train runs on rails, which is why we call it a railway train.

rail
parmaklıkla kapatmak
rail
demiryolu

O, demiryolunu kavramaya çalıştı. - He tried to grasp the rail.

Demiryolu istasyonu nerede? - Where is the railroad station?

rail
şov(mek)
rail
{i} korkuluk

Sonra korkuluk yol verdi. - Then the railing gave way.

Tom korkulukta kendini desteklemek zorunda kaldı. - Tom had to support himself on the railing.

rail
demiryolu ile taşımak
rail
{i} trabzan
rail
{f} parmaklıkla çevirmek
rail
{i} d.y
rail
(isim) ray, demiryolu, tırabzan, trabzan, parmaklık, korkuluk, sutavuğu
rail
dırlanmak
rail
{i} (tahta parmaklıktaki yatay) sırık
rail
{f} sövüp saymak
rail
{f} dil uzatmak
rail
{i} küpeşte; tırabzan küpeştesi, merdiven küpeştesi; parmaklık küpeştesi
rail
{f} yakınmak
English - English
rail
to range in a line

    Turkish pronunciation

    tı reync în ı layn

    Pronunciation

    /tə ˈrānʤ ən ə ˈlīn/ /tə ˈreɪnʤ ɪn ə ˈlaɪn/
Favorites