Onlar yeni bir kavram geliştirmek için bir iletişim politikası uygulamıştır.
- They implemented a communication policy so as to promote their new concept.
Tom kimin terfi ettirilmesi gerektiğine karar veremedi.
- Tom couldn't decide who should get promoted.
Teknik bilgi eksikliği, onun terfi ettirilmesini engelledi.
- His lack of technical knowledge kept him from being promoted.
Dilimizi mümkün olan her şekilde tanıtmak önemlidir.
- It is important to promote our language in every possible way.
Hükümet, sanayinin gelişmesine yardımcı olmak için yeni bir program başlattı.
- The government started a program to promote industry.
Onun işi satışları yükseltmektir.
- His job is to promote sales.