Onun dövüş sanatları kahramanlığı zaten yüce mükemmellik seviyesine ulaştı. - His martial arts prowess has already reached a level of sublime perfection.
Onun dövüş sanatları kahramanlığı zaten yüce mükemmellik seviyesine ulaştı.
His martial arts prowess has already reached a level of sublime perfection.
Eugenie yüceydi, o bir kadındı. - Eugenie was sublime, she was a woman.
Eugenie yüceydi, o bir kadındı.
Eugenie was sublime, she was a woman.