O, arabasını hızlandırdı. - She accelerated her car.
O, arabasını hızlandırdı.
She accelerated her car.
Arabasını hızlandırdı ve beni geçti. - He accelerated his car and overtook me.
Arabasını hızlandırdı ve beni geçti.
He accelerated his car and overtook me.
to accelerate the growth of a plant, the increase of wealth, etc.