Ona katlanmaktan başka seçimimiz yoktu.
- We had no choice except to put up with it.
Anladığım kadarıyla gökkuşağı görmek istiyorsanız yağmura katlanmak zorundasınız.
- The way I see it, if you want the rainbow, you gotta put up with the rain.
I put up with a lot of nonsense, but this is too much.