to put out of joint, to disjoint

listen to the pronunciation of to put out of joint, to disjoint
English - Turkish

Definition of to put out of joint, to disjoint in English Turkish dictionary

put out of
hariç tutmak
lux
aydınlatma birimi
lux
lüks

Lüks içinde yaşarlardı. - They used to live in luxury.

Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi. - Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.

lux
ışık ölçüsü birimi
luxate
yerinden çıkarmak
to put out
söndürmek için
lux
i ışık ölçüsü birimi
lux
(Tıp) Işık ölçüsünün birimi
lux
(Tıp) Işık, ziya
lux
(Tıp) (luxes or luces)
lux
{i} ışık birimi
luxate
(Tıp) Ekleminden çıkarmak
luxate
{f} eklemden çıkarmak; yerinden çıkarmak; burkmak
luxate
{f} burkmak
put out of
dışında bırakmak
put out of
katmamak
put out of
hariç bırakmak
English - English
{v} luxate
{v} lux
To put out
dout
to put out of joint, to disjoint
Favorites