to put or pass about, to move round

listen to the pronunciation of to put or pass about, to move round
English - Turkish

Definition of to put or pass about, to move round in English Turkish dictionary

circulate
{f} deveran etmek
circulate
{f} dolaştırmak
circulate
{f} tedavül etmek
circulate
dolaşım
circulate
tedavülde olmak
circulate
tamim etmek
circulate
dolaşmak
circulate
dolaş

Bu dergi yaygın olarak dolaşır. - This magazine circulates widely.

Ben saydam bir göz küresi olurum; ben hiçbir şeyim; Ben her şeyi görürüm; Evrensel varlığın akımları beni dolaşır; Ben Allah'ın parçası ya da parçacığıyım. - I become a transparent eyeball; I am nothing; I see all; the currents of the Universal Being circulate through me; I am part or particle of God.

circulate
yaymak
circulate
{f} yayılmak
circulate
x dolaş/yay/yayıl/tur at
circulate
{f} 1. (havanın/sıvının) akımı/dolaşımı olmak; (kan/hava) dolaşmak; (motordaki sıvı) devridaim yapmak; (havanın/sıvının) akımını/dolaşımını
circulate
(fiil) dolaşmak, deveran etmek, devretmek, tedavül etmek, yayılmak, yaymak, dolaştırmak; tedavül ettirmek
circulate
deveran etmek dolaşmak
circulate
{f} tedavül ettirmek
English - English
{v} circulate
to put or pass about, to move round
Favorites