to put into a purse, draw, contract

listen to the pronunciation of to put into a purse, draw, contract
English - Turkish

Definition of to put into a purse, draw, contract in English Turkish dictionary

purse
{f} ağzını büz
purse
küçük para çantası
purse
kese
purse
kadın el çantası
purse
toplanan para
purse
alım gücü
purse
bayan cüzdanı, bayan el çantası
to put into
içine koymak
purse
purse bağları
purse
{i} el çantası

Leyla parayı el çantasına koydu. - Layla put the money in her purse.

Tom, Mary'nin el çantasında bir silah buldu. - Tom found a gun in Mary's purse.

purse
{i} ödül
purse
a common purse müşterek kese
purse
{i} para

Paramı bir cüzdana koydum. - I put my money in a purse.

Onun kılıçları ve parası var. - He has swords and purse.

purse
{i} İng. para cüzdanı
purse
para ödeme yeteneği
purse
torba
purse
kese ağzı kaytanı
purse
toplanan p
purse
purse mağrur
purse
(isim) para çantası, cüzdan, el çantası, kese, para, ödül, çanta
purse
büzmek
English - English
{v} purse
to put into a purse, draw, contract
Favorites