Taro büyük olasılıkla üniversite giriş sınavını geçecek.
- Taro is very likely to pass the university entrance examination.
Giriş sınavını geçebilsin diye, o sıkı çalışıyor.
- He's studying hard so he can pass the entrance exam.
Gizli bir geçit bulduk.
- We discovered a secret passageway.
Zihnimde çocukluğuma açılan gizli bir geçit var.
- There is a secret passageway in my mind leading to my childhood.
Bu gemi, kanaldan geçmek için fazla büyük.
- This ship is too big to pass through the canal.
Panama Kanalı'ndan geçtik.
- We passed through the Panama Canal.
Nasıl o kadar pasif olabilirsin? Neden misilleme yapmıyorsun?
- How can you be so passive? Why don't you retaliate?
Eğer yurt dışına gidiyorsanız, bir pasaporta sahip olmak gereklidir.
- If you are going abroad, it's necessary to have a passport.
Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.
- If he studied hard, he could pass the exam.
Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.
- If she studied hard, she could pass the exam.
O yirmi olarak kabul edildi.
- She could pass for twenty.
Linda on altı yaşındaydı fakat yirmi olarak kabul edilmesi için sorun yoktu.
- Linda is sixteen, but had no trouble passing for twenty.