to put in a bag, pocket, swell, puff up

listen to the pronunciation of to put in a bag, pocket, swell, puff up
English - Turkish

Definition of to put in a bag, pocket, swell, puff up in English Turkish dictionary

bag
{i} torba

Ne yazık ki, Tom kediyi torbadan dışarı çıkarttı. - Unfortunately, Tom let the cat out of the bag.

Onu benim için bir alışveriş torbasına koyar mısınız? - Could you put it in a shopping bag for me?

bag
{i} poşet

Sanırım insanlar tek kullanımlık poşetleri kullanmayı durdurmalı. - I think people should stop using disposable shopping bags.

Dan bir çöp poşetiyle Linda'yı boğarak öldürdü. - Dan smothered Linda with a trash bag.

bag
{i} çanta

Çocukları çantaya koymayın. - Don't put children into the bag.

Ona çantamızı taşıttık. - We got him to carry our bag.

bag
{i} sevimsiz kadın
bag
yığınla
bag
çuval
bag
yürütmek
bag
bir çuval
bag
(hayvan) öldürmek
bag
bag and
bag
{f} torbaya koymak
bag
{f} torbalamak, çuvala koymak
bag
argo bir paket esrar
bag
{f} torbalanmak
bag
{i} çekilmez kadın
bag
{f} yakalamak
bag
{f} germek
bag
torbaya veya çuvala koymak
bag
{f} aşırmak
English - English
{v} bag
to put in a bag, pocket, swell, puff up
Favorites