to put garments on; to cover with clothing; to dress

listen to the pronunciation of to put garments on; to cover with clothing; to dress
English - Turkish

Definition of to put garments on; to cover with clothing; to dress in English Turkish dictionary

clothe
{f} giydirmek
clothe
{f} giysi sağlamak
clothe
üstünü örtmek
clothe
{f} sarmak
clothe
çamaşır

Tom en azından haftada bir kez çamaşırları yıkar. - Tom washes clothes at least once a week.

Tom çamaşır ipi olarak kullanmak için biraz ip aldı. - Tom bought some rope to use as a clothesline.

clothe
giydir

Çocuğa bu kıyafetleri giydir. - Put the kid into these clothes.

Vassili'ye güzel kıyafetler giydirdiler ve o ertesi gün Anastasia ile evlendi. - They dressed Vassili in fine clothes and next day he was married to Anastasia.

clothe
{f} zenginleştirmek
clothe
{f} güzel bir dille anlatmak
clothe
giydir,v.giydir
clothe
{f} kaplamak
clothe
{f} örtmek
clothe
{f} renklendirmek
clothe
{f} bürümek
English - English
clothe
to put garments on; to cover with clothing; to dress
Favorites