to put forth or have a blade

listen to the pronunciation of to put forth or have a blade
English - Turkish

Definition of to put forth or have a blade in English Turkish dictionary

blade
{i} bıçak ağzı

Bıçak ağzının ucu keskindir. - The tip of the knife blade is sharp.

Bir bıçak ağzının ucuna kaç tane dans eden melek sığabilir? - How many dancing angels can fit on the tip of a knife blade?

blade
(Askeri) PALA: Tayyare pervanelerinin kanatlarından herbiri
blade
{i} yaprak
blade
çakı ağzı
blade
bıçak

Bir bıçak ağzının ucuna kaç tane dans eden melek sığabilir? - How many dancing angels can fit on the tip of a knife blade?

Keskin ağızlı bir bıçak aldım. - I received a knife with a sharp blade.

blade
(Askeri,Teknik) pal
blade
buğday gibi otsu bitkilerin geniş yassı yaprakları
blade
ülgüç
blade
(bıçak/jilet/vb.) ağız
blade
Dilgi: Çakmaktaşı ve obsidyen gibi sert taşlardan çıkartılan ve genelde eni boyunun en az iki katı olarak kabul edilen paralel kenarlı uzun parçalar
blade
PALA: Uçak pervanelerinin kanatlarından herbiri
blade
traş bıçağı
blade
{i} (kürekte) pala
blade
{i} sulu tip (Argo)
blade
{i} (bıçak) ağzı
blade
(İnşaat) bıçak, kanatçık (turbo)
blade
{i} uzun yaprak
blade
kalemtıraşın ağzı
blade
{i} laubali tip
blade
(isim) bıçak ağzı; kılıç, kılıç kullanmakta usta kimse; laubali tip, sulu tip (Argo); yaprak, uzun yaprak
English - English
blade
to put forth or have a blade

    Hyphenation

    to put Forth or have a blade

    Turkish pronunciation

    tı pût fôrth ır häv ı bleyd

    Pronunciation

    /tə ˈpo͝ot ˈfôrᴛʜ ər ˈhav ə ˈblād/ /tə ˈpʊt ˈfɔːrθ ɜr ˈhæv ə ˈbleɪd/
Favorites