to put forth buds, shoot, inoculate, graft

listen to the pronunciation of to put forth buds, shoot, inoculate, graft
English - Turkish

Definition of to put forth buds, shoot, inoculate, graft in English Turkish dictionary

bud
tomurcuk

Ağaçlar tomurcuklanmaya başlıyor. - The trees are beginning to bud.

O ağaçtaki tomurcuklar açmak üzere. - The buds on that tree are about to pop open.

bud
gonca vermek
bud
tomurcuklanmak
bud
gelişmesin
bud
{i} gonca
bud
{f} aşılamak
bud
{i} kafadar
bud
{i} arkadaş

Onlar benim teknik okuldan arkadaş. - They're buddies from my technical school.

Her hafta sonu Tom arkadaşlarıyla bir yerel barda bira içer. - Tom drinks beer with his buddies at the local bar every weekend.

bud
(Tıp) Tomurcuk, tomruk, konca, bitki tomurcuğuna benzeyen herhangi bir oluşum (yeni gelişen embriyo gibi)
bud
nip in the bud bir şeyin daha başlamadan önünü kesmek
bud
{f} filizlenmek
bud
bahç

Meyve bahçesi uzmanı bir elma tomurcuğunu kök gövde üzerine aşıladı. - The orchardist grafted an apple bud onto the rootstock.

bud
(fiil) tomurcuklanmak, filizlenmek, gelişmeye başlamak, aşılamak
bud
tomurcukla

Tomurcuklar açmaya başladı. - The buds began to open.

Ağaçlar bu yılın başlarında tomurcuklanıyor. - The trees are budding early this year.

bud
tomurcuklandırmak
bud
olgunlaşmamış sey veya kimse
bud
{i} ahbap

Onu izlesen iyi olur, ahbap. - You'd better watch it, buddy.

English - English
{v} bud
to put forth buds, shoot, inoculate, graft
Favorites