to push or move with the nose or front forward

English - Turkish

Definition of to push or move with the nose or front forward in English Turkish dictionary

Related Terms

nose

{i} burun

Tom'un burun halkası hakkında ne düşünüyorsun? - What do you think of Tom's nose ring?

Burun kanamamı durduramıyorum. - I can't stop my nosebleed.

nose

yavaş ilerlemek

nose

apaçık

nose

gitmek

nose

{f} yavaş ilerle

nose

burnunu sürmek

nose

itmek

nose

yavaşça ya da dikkatle ilerlemek

nose

koklamak

nose

ağır ağır ilerlemek

nose

burun ile dokunmak veya burnu sürmek

nose

koklayarak aramak

nose

(Askeri) BAŞ, UÇ, BURUN: Bir mermi, bomba, uçak, panel, köprü vesairenin önü, ucu veya ileri tarafı

nose

{i} koklama duyusu

nose

{i} (uçakta) burun

nose

{i} koku alma yeteneği

nose

{f} koku almak

nose

{i} emzik [mot.]

English - English

Definition of to push or move with the nose or front forward in English English dictionary

nose

Hyphenation

to push or move with the nose or front for·ward

Turkish pronunciation

tı pûş ır muv wîdh dhi nōz ır frʌnt fôrwırd

Pronunciation

/tə ˈpo͝osʜ ər ˈmo͞ov wəᴛʜ ᴛʜē ˈnōz ər ˈfrənt ˈfôrwərd/ /tə ˈpʊʃ ɜr ˈmuːv wɪð ðiː ˈnoʊz ɜr ˈfrʌnt ˈfɔːrwɜrd/