to push, to press, to shove

listen to the pronunciation of to push, to press, to shove
English - Turkish

Definition of to push, to press, to shove in English Turkish dictionary

crowd
dışarıya itelemek yer bırakmamak
crowd
{i} arkadaş grubu
crowd
crowd into doluşmak
crowd
{f} toplan

Bir kalabalık olay yerinde toplandı. - A crowd gathered at the scene.

Yangını görmek için bir kalabalık toplandı. - A crowd gathered to see the fire.

crowd
{f} toplanmak
crowd
x sıkıştır/toplan/doldur
crowd
{f} üşüşmek
crowd
doluşmak (bir yere)
crowd
insan kalabalığı

Muazzam bir insan kalabalığı bekledi. - A huge crowd of people waited.

Böyle bir insan kalabalığını hiç görmedim. - Never have I seen such a crowd of people.

crowd
(bir alan) doldurmak
crowd
doluşmak
crowd
tıkıştırmak
crowd
belirli bir toplumsal türküm
crowd
kalabalık

Kalabalık ile birlikte gidin. - Go along with the crowd.

Kalabalıkta birinin adımı seslendiğini duydum. - I heard someone call my name in the crowd.

crowd
{i} sürü

Kütüphanenin önünde bekleyen bir sürü öğrenci vardı. - There was a crowd of students waiting in front of the library.

crowd
{i} çokluk
crowd
{f} bıktırmak
crowd
{f} sıkıştırmak
English - English
crowd
to push, to press, to shove
Favorites