O, işkence acısı altında bile bilgileri açıklamadı.
- He didn't divulge the information, not even under pain of torture.
Kız arkadaşını başka bir adamla görmesi işkenceydi.
- It was torture for him to see his girlfriend with another man.
Sami ona yaptıklarından dolayı Leyla'ya işkence yapmak istedi.
- Sami wanted to torture Layla for what she did to him.
Leyla, Sami'ye işkence yapmak istedi.
- Layla wanted to torture Sami.
Sami ona yaptıklarından dolayı Leyla'ya işkence yapmak istedi.
- Sami wanted to torture Layla for what she did to him.
Amerika'da güvenlik güçlerinin bilgi almak için işkence yapması yasal değildir.
- It is illegal in the United States for law enforcement to use torture to get information.
Onlar, tutukluya önce işkence ettiler ve sonra onu öldürdüler.
- They tortured the prisoner first and then killed him.
O bir hükümlüye işkence etti.
- He tortured a prisoner.
Leyla, Sami'ye işkence etmek istedi.
- Layla wanted to torture Sami.
Amerika'da güvenlik güçlerinin bilgi almak için işkence yapması yasal değildir.
- It is illegal in the United States for law enforcement to use torture to get information.
Tom'a işkence yapacaklar.
- They're going to torture Tom.