to pull roughly or hastily; to plunder; to spoil; to tear

listen to the pronunciation of to pull roughly or hastily; to plunder; to spoil; to tear
English - Turkish

Definition of to pull roughly or hastily; to plunder; to spoil; to tear in English Turkish dictionary

rug
{i} seccade

Genelde camilerde seccade bulunur. - At the mosques, prayer rugs are generally found.

Anneannemin yeşil bir seccadesi vardı. - My grandmother had a green prayer rug.

rug
{i} küçük halı
rug
{i} namazla
rug
{i} halı

Halı yapmak için ihtiyacın olan gerekli şeyler var mı? - Do you have the stuff you need to make the rug?

Tom bir İran halısı satın aldı. - Tom bought a Persian rug.

rug
kilim

Yarına kadar karılarınızdan her birine bir kilim dokutun. - Have each of your wives weave a rug by tomorrow.

Masamın altına bir kilim koydum. - I put down a rug under my desk.

rug
örtü
rug
battaniye
rug
Peruk

Is that a rug on his head?.

rug
Persian rug Acem halısı
rug
Oriental rug şark halısı
rug
{i} kalın örtü
rug
battaniye/kilim
rug
{i} battaniye [brit.]
rug
{i} yaygı (kilim, cicim v.b.)
rug
(Tekstil) kilim, keçe, küçük halı
English - English
rug
to pull roughly or hastily; to plunder; to spoil; to tear
Favorites