to produce through artistic or imaginative effort

English - Turkish

Definition of to produce through artistic or imaginative effort in English Turkish dictionary

Related Terms

create

{f} meydana getirmek

create

{f} yaratmak

Onlar sentetik yaşam formu yaratmak istiyor. - They want to create a synthetic life form.

İnsan oğlu bir şeyler yaratmak için yaratıldılar. - Human beings are created to create things.

create

peyda etmek

create

(Osmanlıca) ihdas

create

ortaya çıkarmak

create

(Bilgisayar) yaratma

Onlar sentetik yaşam formu yaratmak istiyor. - They want to create a synthetic life form.

Yeni bir web sitesi yaratmak zorundayım. - I have to create a new website.

create

(Havacılık) e yol açmak

create

meydana koymak

create

var etmek

create

türetmek

create

-e yol açmak

create

{f} yapmak

Biz ayrıca ayrı sigara içme bölümü yapmak zorunda kalacağız. - We'll also have to create a separate smoking section, won't we?

Başka bir deyişle, biz zaman yaratırız, biz zaman yapıcılarıyız ve biz zamanı istediğimizi yapmak için yaratırız. - In other words, we create time, we are time-makers, and we create it in order to do whatever we want to.

create

{f} atamak

create

tayin etınek

create

mızmızlan/ata/yarat

create

{f} neden olmak

create

tertip etmek

create

{f} yetki vermek

English - English

Definition of to produce through artistic or imaginative effort in English English dictionary

create

Hyphenation

to pro·duce through ar·tis·tic or im·ag·i·na·tive ef·fort

Turkish pronunciation

tı prıdus thru ärtîstîk ır îmäcınıtîv efırt

Pronunciation

/tə prəˈdo͞os ˈᴛʜro͞o ärˈtəstək ər əˈmaʤənətəv ˈefərt/ /tə prəˈduːs ˈθruː ɑːrˈtɪstɪk ɜr ɪˈmæʤənətɪv ˈɛfɜrt/