Piyes çok eglenceliydi; oraya gitmeliydin.
- The play was very amusing; you ought to have gone there.
Oyun çok popülerdi ondan tiyatro neredeyse tam doluydu.
- The play was so popular that the theater was almost full.
Tiyatro oyununu bilmiyorum, fakat yazarı iyi biliyorum.
- I don't know the theater play, but I know the author well.
Sami'nin grubu Kahire'de bir gösteri yapıyordu.
- Sami's band was playing a show in Cairo.
Gitar çalmak benim hobim.
- My hobby is playing the guitar.
Gitarı ne kadar iyi çalabiliyorsun?
- How well can you play guitar?
Olayların akışına göre hareket edelim.
- Let's play it by ear.
Kadınların özgürlüğü hareketinde bir rol oynadı.
- She played a part in the women's lib movement.
I've practiced the piano off and on, and I still can't play very well.