to produce music on the indicated musical instrument

listen to the pronunciation of to produce music on the indicated musical instrument
English - Turkish

Definition of to produce music on the indicated musical instrument in English Turkish dictionary

play
{i} piyes

Piyes çok eglenceliydi; oraya gitmeliydin. - The play was very amusing; you ought to have gone there.

play
{i} tiyatro

Tiyatro oyununu bilmiyorum, fakat yazarı iyi biliyorum. - I don't know the theater play, but I know the author well.

Tiyatro grubu yeni oyunu sahneledi. - The theater group performed the new play.

play
{i} gösteri

Sami'nin grubu Kahire'de bir gösteri yapıyordu. - Sami's band was playing a show in Cairo.

play
{f} çalmak (müzik)
play
oyuna iştirak etmek
play
oynama payı
play
gevşeme
play
(Bilgisayar) yürüt
play
{f} numarası yapmak
play
müzik aleti çalmak
play
oynatmak
play
{f} (çalgı/müzik) çalmak
play
{f} bahis yapmak
play
{f} turneye çıkmak
play
kumar
play
(Bilgisayar) çal

Çocuğun Keman çaldığını duyduk. - We heard the boy playing the violin.

Gitarı ne kadar iyi çalabiliyorsun? - How well can you play guitar?

play
hareket

Olayların akışına göre hareket edelim. - Let's play that by ear.

Kadınların özgürlüğü hareketinde bir rol oynadı. - She played a part in the women's lib movement.

play
çalmak (çalgı/müzik)
play
(su) serpmek
play
boşluk
English - English
play

Can you play an instrument?.

to produce music on the indicated musical instrument

    Hyphenation

    to pro·duce mu·sic on the in·di·ca·ted mu·si·cal in·stru·ment

    Turkish pronunciation

    tı prıdus myuzîk ôn dhi îndıkeytıd myuzîkıl înstrımınt

    Pronunciation

    /tə prəˈdo͞os ˈmyo͞ozək ˈôn ᴛʜē ˈəndəˌkātəd ˈmyo͞ozəkəl ˈənstrəmənt/ /tə prəˈduːs ˈmjuːzɪk ˈɔːn ðiː ˈɪndəˌkeɪtəd ˈmjuːzɪkəl ˈɪnstrəmənt/
Favorites