to produce grass

listen to the pronunciation of to produce grass
English - Turkish

Definition of to produce grass in English Turkish dictionary

grass
çimenlik
grass
çimenli
grass
çim

Sahada yeşil çim var. - There is green grass on the field.

Çocukken çimin üstünde sırtüstü uzanır beyaz bulutlara bakardım. - As a boy, I used to lie on my back on the grass and look at white clouds.

grass
esrar
grass
çimen

Inek, uzun, yeşil çimenlerin arasında çok yavaş hareket ediyordu. - The cows were moving very slowly through the long green grass.

Köpeğim sık sık çimene uzanır. - My dog often lies on the grass.

grass
otlak
grass
marihuana
grass
(İİ) ispiyoncu
to grass
çimlemek
to grass
çimdirmek
grass
{f} çimenle kaplamak
grass
{f} yere sermek
grass
{f} çimlere yaymak
grass
(isim) ot, çim, çimen, çayır, otlak, esrar, marihuana
grass
(Nükleer Bilimler) çimlenme, gürültü
grass
{f} vurmak (kuş)
grass
{i} çimen; çim, ot
grass
{f} ot yemek
grass
{f} ele vermek
grass
spor yere düşürmek
grass
(Askeri) ÇİMEN: Radarda, özellikle devre gürültüsünden ileri gelen rastgele karışım. Karışımlar; radar ekranı baz hattında keskin ve yakın aralıklarla görülür
grass
{f} çim kaplamak
English - English
grass
to produce grass

    Hyphenation

    to pro·duce grass

    Turkish pronunciation

    tı prıdus gräs

    Pronunciation

    /tə prəˈdo͞os ˈgras/ /tə prəˈduːs ˈɡræs/
Favorites