to proceed with (doing an activity); to prolong (an activity)

listen to the pronunciation of to proceed with (doing an activity); to prolong (an activity)
English - Turkish

Definition of to proceed with (doing an activity); to prolong (an activity) in English Turkish dictionary

continue
devam ettirmek
continue
sürdürmek

Kadınlara yardımcı olmayı sürdürmek istiyorum. - I want to continue to help women.

continue
{f} devam etmek

Devam etmekten başka seçeneğimiz yok. - We have no options but to continue.

Dövüşmeye devam etmek istediler. - They wanted to continue to fight.

continue
sürmek
continue
{i} devam

Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez. - None of the computers can continue to run with a burnt card.

Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır. - Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone.

continue
idame etmek
continue
baki kalmak
continue
(Bilgisayar) sürdür

Adli tıp uzmanları ve cinayet masası dedektifleri, güvenlik çemberine alınmış yerde ve çevresinde çalışmalarını sürdürdüler. - Forensics officers and criminal investigations detectives continued to work at the cordoned-off unit and its surrounds.

Tom bu evli kadınla birlikte olmayı sürdürdü. - Tom continued his relationship with that married woman.

continue
süregelmek
continue
olagelmek
continue
(Bilgisayar) sürdür devam et
continue
süregitmek
continue
kalmak
continue
{f} uzamak
continue
devam et,v.devam et: n.devam
continue
sürdür devam et (mek)
English - English
continue

Firstly, I continue to base most species treatments on personally collected material, rather than on herbarium plants.

to proceed with (doing an activity); to prolong (an activity)
Favorites