to prevent people or vehicles from crossing (something)

listen to the pronunciation of to prevent people or vehicles from crossing (something)
English - Turkish

Definition of to prevent people or vehicles from crossing (something) in English Turkish dictionary

seal
{f} mühürlemek
seal
mühür

Tom Mary'ye mühürlü bir zarf uzattı. - Tom handed Mary a sealed envelope.

Tom mektubu yazdıktan sonra onu bir zarfa koydu ve onu mühürledi. - After writing the letter, Tom put it in an envelope and sealed it.

seal
dikiş
seal
(İnşaat) yalıtım

Evinizin ısıtma ve soğutma maliyetlerini uygun yalıtım ve hava sızdırmazlık teknikleri yoluyla azaltabilirsiniz. - You can reduce your home's heating and cooling costs through proper insulation and air sealing techniques.

seal
sızdırmazlık

Evinizin ısıtma ve soğutma maliyetlerini uygun yalıtım ve hava sızdırmazlık teknikleri yoluyla azaltabilirsiniz. - You can reduce your home's heating and cooling costs through proper insulation and air sealing techniques.

seal
{f} sızdırmaz yap
seal
karara bağlamak
seal
damga
seal
kesinleştirmek
seal
(Mühendislik) keçe, yağ keçesi
seal
{f} off/up -i kapamak
seal
{i} kurşun mühür
seal
{f} kapatmak
seal
{f} mühürle

Bu odanın mühürlenmesini istiyorum. - I want this room sealed.

Tom mektubu yazdıktan sonra onu bir zarfa koydu ve onu mühürledi. - After writing the letter, Tom put it in an envelope and sealed it.

seal
{i} onay
seal
(İnşaat) keçe
seal
{i} mühürlü mum
seal
{f} kapamak
seal
i., zool. fok, ayıbalığı. f. fok avlamak
English - English
seal

The border has been sealed until the fugitives are found.

to prevent people or vehicles from crossing (something)
Favorites