Bu hızlı bir tren. Çok durakta durmaz.
- This is an express train. It won't make many stops.
Ekspres tren yerelden bir saat daha hızlıdır.
- The express train is an hour faster than the local.
İspanyolcada, değişiklikleri ve dönüşümleri göstermek için birçok farklı ifadeler vardır.
- In Spanish, there are many different expressions to indicate changes and transformations.
Sadece, Nürnberg Bölgesel Ekspres treninde ayakta duracak yer vardı.
- There was standing room only in the Regional Express to Nuremberg.
Paristen gelen ekspres tren saat onda varır.
- The express train from Paris arrives at ten o'clock.
O dürüst bir biçimde kendi görüşünü dile getirdi.
- He frankly expressed his own view.
Tom benzer kaygıları dile getirdi.
- Tom expressed similar concerns.
The people of his island of Rokovoko, it seems, at their wedding feasts express the fragrant water of young cocoanuts into a large stained calabash like a punchbowl .