to possess a certain extent

listen to the pronunciation of to possess a certain extent
English - Turkish

Definition of to possess a certain extent in English Turkish dictionary

extend
{f} devam ettirmek
extend
süreyi uzatmak
extend
(Bilgisayar) yapılandır
extend
(Bilgisayar) genişletme

Şehir yolu genişletmek istiyor. - The city wants to extend the road.

O, sigara içilmeyen alanı genişletmek istiyor. - She wants to extend the no-smoking area.

extend
{f} genişlemek
extend
uzatmak

Bir zeytin dalı uzatmak bir füze fırlatmaktan daha iyi. - Better to extend an olive branch than launch a missile.

Kalışımı Pazar gününe kadar uzatmak istiyorum. - I'd like to extend my stay through Sunday.

extend
sunmak
extend
daha uzun ya da büyük bir hale getirmek
extend
sürmek
extend
germek
extend
kıymet takdir etmek
extend
büyütmek
extend
{f} uzamak, sürmek
extend
uzat,v.uzat: n.uzantı
extend
{f} yardım eli uzatmak
extend
teşmil etmek
extend
yetişmek
extend
{f} (yardım, kredi v.b.) vermek
extend
(Askeri) AÇMAK: Bir düzende, birlik ve şahıslar arasındaki aralıkları açmak
English - English
extend
to possess a certain extent

    Hyphenation

    to pos·sess a cer·tain ex·tent

    Turkish pronunciation

    tı pızes ı sırtın îkstent

    Pronunciation

    /tə pəˈzes ə ˈsərtən əkˈstent/ /tə pəˈzɛs ə ˈsɜrtən ɪkˈstɛnt/
Favorites