to polish like silver; to impart a brightness to, like that of silver

listen to the pronunciation of to polish like silver; to impart a brightness to, like that of silver
English - Turkish

Definition of to polish like silver; to impart a brightness to, like that of silver in English Turkish dictionary

silver
gümüş

Altın gümüşten daha ağırdır. - Gold is heavier than silver.

Söz gümüşse sükût altındır. - Speech is silver, but silence is golden.

silver
{f} gümüşlemek
silver
(Bilgisayar) açık gri
silver
gümüş gibi parlayan
silver
{s} gümüş gibi
silver
bıçak ve kaşıklar
silver
çatal bıçak

Yemeğim için gümüş çatal bıçak takımı alabilir miyim? - Can I have silverware for my meal?

silver
aynayı sırlamak
silver
gümüş çatal bıçak takımı
silver
gümüş rengi

Tom'un saçı tüm gümüş rengi. - Tom's hair is all silver.

Onun saçı gümüş rengine döndü. - His hair has turned silver.

silver
gümüşten yapılmış
silver
{i} (sofrada kullanılan) çatal, bıçak ve kaşıklar
silver
{f} gümüşle kaplamak
silver
(Nükleer Bilimler) (ag) gümüş
silver
{f} gümüş renge dönüştürmek
silver
gümüş,v.gümüşle: n.gümüş
silver
gümüş çatal bıçak

Yemeğim için gümüş çatal bıçak takımı alabilir miyim? - Can I have silverware for my meal?

silver
beyaz ve parlak
English - English
silver
to polish like silver; to impart a brightness to, like that of silver

    Hyphenation

    to pol·ish like silver; to im·part a bright·ness to, like that of sil·ver

    Pronunciation

Favorites