to polish; to refine; to render polite

listen to the pronunciation of to polish; to refine; to render polite
English - Turkish

Definition of to polish; to refine; to render polite in English Turkish dictionary

polite
nazik

Ebeveynlerinize karşı nazik olun. - Be polite to your parents.

O, nazik olmak için öder. - It pays to be polite.

polite
{s} kibar

Konuşurken birinin sözünü kesmek kibarlık değildir. - It is not polite to interrupt someone while he is talking.

Daha kibar olmaya çalışmalısınız. - You should try to be more polite.

polite
kibar/terbiyeli/nazik
polite
incelik

Bana hemen yanıt yazması inceliktir. - It is polite of her to write me back at once.

polite
yüksek seviyede
polite
rikkatli
polite
politenessnezaket
polite
{s} ince

Bana hemen yanıt yazması inceliktir. - It is polite of her to write me back at once.

Japonlar genellikle incedirler. - Japanese people in general are polite.

polite
kibarlık

Konuşurken birinin sözünü kesmek kibarlık değildir. - It is not polite to interrupt someone while he is talking.

Tom onun akşam yemeği için yaptığını beğendiğini söyledi fakat o sadece kibarlık yapıyordu. - Tom said he liked what she had made for dinner, but he was only being polite.

polite
{s} terbiyeli

Bu sınıftaki tüm çocuklar çok terbiyelidir. - All the children in this class are very polite.

polite
politelynezaketle
English - English
polite
to polish; to refine; to render polite
Favorites