to point or thrust a weapon at

English - Turkish

Definition of to point or thrust a weapon at in English Turkish dictionary
tilt: araba veya kayık tentesi
tilt: yalpa
tilt: (Bilgisayar) eğme
Koltuğunu geriye eğme. - Don't tilt your chair back.
tilt: yatma
tilt: yan yatmak
tilt: yatırmak
tilt: arkaya eğim
tilt: yana yatıklık
tilt: yana yatmak
tilt: {i} eğim
tilt: (İnşaat) eğmek, devirmek
tilt: {f} 1. (bir şeyi) (bir yöne) yatırmak/eğmek: He tilted his chair back. Sandalyesini arkaya doğru yatırdı. She tilted her head to one side
tilt: (fiil) eğmek, devirmek, yana yatırmak, yana yatmak, eğilmek, mızrakla saldırmak, mızrağı doğrultmak, boca etmek
tilt: {i} dövüş
tilt: atta mızraklı hamle oyunu
tilt: {i} kavga
tilt: (bir şeyi) (bir yöne) yatırmak/eğmek: He tilted his chair back. Sandalyesini arkaya doğru yatırdı. She tilted her head to one side
tilt: {f} mızrağı doğrultmak
tilt: {i} hız
tilt: (Tıp) Eğilmek, belli bir yöne meyil yapmak

English - English

Definition of to point or thrust a weapon at in English English dictionary: tilt

to point or thrust a weapon at

Hyphenation

to point or thrust a weap·on at

tı poynt ır thrʌst ı wepın ät

/tə ˈpoint ər ˈᴛʜrəst ə ˈwepən ˈat/ /tə ˈpɔɪnt ɜr ˈθrʌst ə ˈwɛpən ˈæt/

History

Favorites